Telefon(0312) 231 69 79E-Mailinfo@ilkesen.com.tr
Sosyal Medya Hesaplarımız

Dil Ve Konuşma Bozukluğu Olan Bireyler İçin Destek Programı

Program Yöntemleri

Dil Ve Konuşma Bozukluğu Olan Bireyler İçin Destek Programı
Program Yöntemleri

Dil Ve Konuşma Bozukluğu Olan Bireyler İçin Çalışma Alanları Nelerdir?
İlkesen'de Uygulanan Testler Nelerdir?
http://ilkesen.com.tr/wp-content/uploads/post-18.jpg
http://ilkesen.com.tr/wp-content/uploads/post-17.jpg
http://ilkesen.com.tr/wp-content/uploads/post-16.jpg
http://ilkesen.com.tr/wp-content/uploads/post-15.jpg
http://ilkesen.com.tr/wp-content/uploads/post-14.jpg
http://ilkesen.com.tr/wp-content/uploads/post-01.jpg
http://ilkesen.com.tr/wp-content/uploads/post-03.jpg
http://ilkesen.com.tr/wp-content/uploads/Kids-club-image-01.jpg

Dil Ve Konuşma Bozukluğu Olan Bireyler İçin Destek Programı

Title:

Description:

textsss

Dil Ve Konuşma Bozukluğu Olan Bireyler İçin Destek Programı

Dil ve konuşma bozuklukları, kişinin konuşulanları anlama ve kendini ifade etme becerilerinden birinde ya da her ikisinde görülen sorunları ifade eder. Dil ve konuşma günlük hayatta sık karıştırılan iki farklı kavramdır. Dil ve konuşmayla ilgili bozukluklar da birbirinden farklıdır. Bir kişinin diğer kişileri anlamakta ve düşüncelerini anlaşılır, yapıca düzgün kurulmuş cümlelerle paylaşmakta zorluk yaşaması dil bozukluğuna işaret etmektedir. Bir kişinin sesleri net anlaşılır şekilde üretememesi, artikülasyonda sorun yaşaması, ses düzeyinde sıkıntısı olması veya kekemelik gibi konuşmasını akıcı olmayan bir hale getiren faktörler bulunması, konuşma bozukluğu ihtimalini akla getirmektedir.

Bu bozuklukların terapi süreci ise dil ve konuşma terapistleri tarafından planlanmaktadır. Dil ve konuşma terapisti (DKT) insan iletişimi ve dil- konuşma ile ilgilenir ve tüm yaş gruplarında ses, konuşma, yutma fonksiyonları ve dil bozukluklarının tedavisinde görev alır. Dil ve konuşma terapisti, insan iletişimi ile ilgili bozuklukların yaşam boyu önlenmesi, ayırıcı tanısı, değerlendirmesi, tedavisi ve bilimsel incelemesinden sorumlu bir sağlık meslek mensubudur.

Çalışma Alanları Nelerdir ?

  • Gecikmiş Dil Konuşma:

Çocuğun yaş ve işlev görme düzeyine göre sözcük dağarcığı, sözdizim ve biçimbilgisi gibi dil kategorilerinin ediniminin beklenenden daha yavaş olmasıdır. En yaygın görülen gelişimsel durumdur.

Dil bozukluklarının görüldüğü çocuklar akademik, duygusal, davranışsal ve sosyal sorunlar bakımından da risk içerisindedirler. Dil becerilerindeki gecikmenin devam etme eğilimi nöropsikiyatrik ve nörogelişimsel bozukluklar için önemli bir yordayıcıdır. Bir diğer risk ise 4 yaşından sonra konulabilen özgül dil bozukluğu gibi başka bir dil bozukluğu tanısıdır.

  • Konuşma Sesi Bozuklukları

Konuşma seslerinin motor üretiminde, fonolojik temsilindeki ve/veya konuşma seslerinin algılanmasındaki güçlüklerin herhangi bir kombinasyonunu içeren, konuşmanın anlaşılırlığını etkileyen şemsiye bir terim olarak adlandırılmaktadır.

  • Artikülasyon Bozukluğu:

    Artikülasyon bozuklukları konuşma seslerinin üretimbiçimi, yeri ve/veya zamanlamasının hatalı olması ile ortaya çıkmaktadır. Örneğin; dudak damak yarığı sebebi ile /s/ sesinin nazal olarak üretilmesi veya halk arasında peltek konuşma olarak bilinen /s/ sesinin üretim yerinin ya da üretim tarzının hatalı olması artikülasyon bozukluklarına verilebilecek örneklerdendir.
  • Fonolojik (Sesbilgisel) Bozukluklar:Konuşma sesi bozukluğu, konuşma seslerinin fonksiyonunu etkilemiş ise bu durum geleneksel olarak fonolojik bozukluk olarak adlandırılmaktadır. Fonolojik bozukluk, dil kurallarına ait bilgiyi (sesbilgisini) edinme güçlüğüdür. Fonolojik gelişim sürecinde çocuklar yetişkin ses sistemini öğrenirken birçok hata yaparlar. Konuşma seslerinin üretimidoğru olsa da hedef sözcükte ses dizimi hataları, seslerin yerlerinin değiştirebilmesi ya da sesleri atlanması durumu gözlenebilmektedir.
  • Akıcılık Bozuklukları

Hız ve ritmin beklenenden farklı biçimde gözlenmesine ek olarak ses, hece, sözcük ve/veya sözcük öbeği tekrarlarıyla konuşma akışının kesintiye uğramasıdır. Bunlara aşırı gerginlik, çabalama davranışları ve ikincil davranışlar eşlik edebilmektedir.

  • Kekemelik:Konuşma içerisinde hece tekrarları, uzatma ve/veya blokların görüldüğü çok bileşenli bir konuşma bozukluğudur.
  • Hızlı Bozuk Konuşma:Anormal derecede hızlı, düzensiz veya her ikisi de algılanan bir konuşma hızı ile karakterize bir akıcılık bozukluğudur ve kekemelikten ayırt etmek zor olabilir. Hızlı bozuk konuşmada da konuşmanın normal akışındaaşırıdüzeyde kırılmalar, aşırı hızlı konuşma, düzgün olmayan ritim, yanlış/eksik sesletim ve söyleyeceğinden emin olamama da eşlik edebilmektedir. Bu sorundan etkilenen bireyler, kekeme bireylerden farklı olarak konuşmalarında halihazırda var olan bozukluğunçoğu zaman farkında olmazlar ve bu duruma öğrenmegüçlükleri, hiperaktivite, dikkat dağınıklığı gibi başka semptomlar da eşlik edebilir.
  • Motor Konuşma Bozuklukları
  • Apraksi:Hece ve kelimelerin doğru olarak sıralanmasındaki zorlukla karakterize bir motor konuşma bozukluğudur. Mesajlar beyinden artikülatör organa ulaşıncaya kadar bozulmaya uğramaktadır. Kişinin konuşmada kullandığı kaslarda herhangi bir zayıflık söz konusu olmamasına rağmen sesleri doğru bir biçimde söyleyebilmek için dilini ve dudaklarını doğru bir şekilde uygun yere hareket ettirememektedir.
  • Dizartri:Konuşma üretimiiçin kullanılan dudaklar, dil, vokal foldları ve/veya diyaframı içeren kasların yetersiz hareketinden kaynaklanır. Sinir sisteminin alanına bağlı olarak dizartrinin şiddeti ve tipi değişir.
  • Nörojenik Edinilmiş Dil Bozuklukları
  • Afazi:Beynin bazı bölgelerinde meydana gelen işlev bozukluğu sonucu ortaya Öneri yok, konuşulanı anlama, tekrarlama, okuma-yazma gibi becerilerin gerçekleştirilememesi sorunudur. Afazi bireyin söylemek istediğini artık söyleyememesi anlamına gelmektedir. Afaziler, genel olarak akıcı ve tutuk afazi olmak üzere iki şekilde görülmektedir. Günümüzde afazi tedavisinde önemli başarılar sağlanabilmektedir. Dil ve konuşma terapisi, afazi rehabilitasyonunda büyük rol oynar. Afazi teşhisi konulduktan sonra zaman kaybetmeden dil ve konuşma terapisine başlamak hastanın kazanımlarını hızlandırıp, artıracaktır. Özellikle ilk 6-12 ayda hızlı bir gelişim olacağıiçin bu süreiçinde terapi desteği almak çok yararlıdır.
  • Ses Bozuklukları:

Ses kişinin en önemli karakteristik özelliklerinden biri olup hayat kalitesi üzerinde önemli bir etkiye sahiptir. Sesin perdesi, tonu, gürlüğü, nefesliliği kişiden kişiye değişir. Ses fiziksel ve duygu durumumuzdan en fazla etkilenen özelliklerimizden biridir.  Disfoni veya diğer bir deyişle ses bozuklukları daha çok sesin yanlış veya fazla kullanımıyla ortaya çıkan fonksiyonel ses bozukluğu şeklinde olabileceği gibi organik, nörojenik veya psikolojik nedenlerden ötürü de gelişebilir.  Ses bozukluklarının hayat kalitesi üzerinde önemli bir etkisi bulunmaktadır. Ses bozuklukları kısık ses, seste çatallanma, güçsüz ses, nefesli ses, sesin hiç çıkmaması-afoni ve yorulma şeklinde olabilir.

  • Yutma Bozuklukları:

Ağızdan alınan gıdanın yutulamaması, yutma süresinin uzaması, belirli gıda kıvamlarının yutulmasında güçlük yaşanması yutma bozukluklarını oluşturur. Hem hayati beslenmenin sürdürülmesine engel olması hem de solunum yollarına kaçan gıdanın akciğer enfeksiyonuna yol açarak hayatı tehdit etmesi yutma bozukluklarının tanı ve tedavisini önemli kılmaktadır.

Uygulanan Testler Nelerdir ?


TEDİL, SST, AAT, AGTE, EROT

 

  • Türkçe Erken Dil Gelişimi Testi (TEDİL): Kişisel olarak sorulan, standardize, norm referanslı ve 2;0-7;11 yaş çocukların alıcı ve ifade edici sözel dil kabiliyetlerini ölçmeye yarayan bir testtir.
  • Sesletim Sesbilgisi Testi (SST): SST, 2-8 yaş çocuklarından alınan temsili bir örneklem grubu üzerinde standardizasyonu, geçerlik ve güvenirlikçalışması yapılarak sesletim bozukluklarının ayırıcı tanısını değerlendirmek üzere geliştirilmiş norma dayalı bir testtir.SST, üç ayrı ölçekten oluşmaktadır:
  • Sesletim Tarama Alt Testi (SET): Sesbirimlerin artikülasyon (telaffuz) yeterliliğini resim adlandırmaya dayalı yapılandırılmış koşulda ölçmektedir.
  • İşitsel Ayırt Etme Alt Testi (İAT): Artikülasyon ve/veya fonolojik bozukluğu olduğu tespit edilen çocuklarınüretemedikleri sesbirimleri resim tanıma yoluyla işitsel-görsel olarak ayırt edip etmediklerini ölçmektedir.
  • Sesbilgisel Analiz Alt Testi (SAT): Çocuklarınürettiği sesbirimleri dilin fonolojik kurallarına uygun kullanabilme yeterliliğini kendiliğinden konuşma içerisindeölçmektedir.
  • Ankara Artikülasyon Testi (AAT): AAT bir resim isimlendirme testidir. Resimler özellikle küçük çocukların kolaylıkla algılayabilecekleri ve isimlendirebilecekleri biçimde seçilmiş ve renkli olarak resimlendirilmiştir. 47 resimde isimlendirilen 53 sözcük Türkçe’deki tüm ünsüz sesler (fonemleri) 5 ayrı pozisyonda (sözcük başı, sözcük sonu, ve 3 sözcük içi pozisyon) test etmektedir.
  • Denver II Gelişimsel Tarama Envanteri: Doğumdan 6 yaşa kadar olan çocukların gelişimsel becerilerini değerlendiren bir tarama aracıdır.
  • Erken Okuryazarlık Testi (EROT): Okul öncesi eğitim kurumuna devam eden çocukların erken okuryazarlık becerilerini; Alıcı Dilde Sözcük Bilgisi, İfade Edici Dilde Sözcük Bilgisi, İşlev Bilgisi, Genel İsimlendirme, Harf Bilgisi, Ses bilgisel Farkındalık ve Dinlediğini Anlama olmak üzere yedi alt boyutta ölçen bir ölçme aracıdır.
  • Ankara Gelişim Tarama Testi (AGTE): Çocukların, 0-3 aydan başlayarak, 48-72 aya kadar aylık dönemlerle; gelişim düzeyi hakkında objektif bilgilere ulaşılmasını sağlayan kapsamlı bir ölçme aracıdır.